8 Ekim 2023 Pazar

Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor

 





Celal Şengör'le yapılmış bir söyleşi, kitap haline getirilmiş. Dünya çapında bizi temsil eden bir jeolog bilim insanının bana çok şey anlatabileceğini düşünerek bu kitabı satın aldım.

Çocukken kitap okumayı çok severdim fakat Celal Hoca'nın çocuklara önerdiği kitaplar listesindeki hemen hemen hiçbir kitabı daha önce okumadım. Gelecekte çocuklarıma bu kitapların her birini almak isterim. Özellikle Jules Verne'i öneriyor.

Sorulara verdiği her cevap ne kadar çok şey bildiğini bize kanıtlar nitelikte. 

Din kültürü derslerinin zorunlu olmaması gerektiğini savunuyor Celal Hoca. Benim düşüncem ise din dersleri olmalı fakat bu müfredatta değil. Dünyadaki tek din İslam'mış gibi bu derslerde yalnızca İslam'ın anlatılması bana çok anlamsız geliyor. Keşke diğer dinlerin de konuşulup tartışıldığı bir ders olarak verilse din dersleri.

Kitapta Celal Hoca Atatürk'ü "diktatör" olarak tanımlıyor ve bunu ilk okuduğumda ciddi anlamda sinirlenmiştim. Fakat kastettiği şeyi ilerleyen sayfalarda açıklıyor "..diktatördü ama bu ülkede bir daha diktatörlük olmasın diye öyleydi" diyor. Açıkçası buna katılıyorum. O dönem neyi gerektirdiyse Atatürk onu yaptı ve iyi ki de yaptı.

Celal Hoca, oy vermenin belli bilgi, görgü ve kültür seviyesindeki insanlar için olması gerektiğini savunuyor. Bir noktada haklı: neden cahil insanların verdiği oylar bizim kaderimizi belirlesin ki? Ülkemizde herkes okuma yazmayı bilse de "okur" oranı gerçekten çok düşük. Hepimizin kitaplara bu kadar aç olması fakat bunun farkında olmaması bence bizi cehalete götüren unsur olarak karşımıza çıkıyor.

Celal Hoca'nın Hava Kuvvetleri sevdasını okumak oldukça ilgi çekiciydi. Askeri liselerin kapatılmasının ülkemize yapılan büyük bir kötülük olduğunu düşünüyorum. Celal Hoca sanırım politik bir duruş göstermemek adına bu konudan çok bahsetmiyor, yalnızca son soruda "Cumhurbaşkanı olsaydınız ilk olarak ne yaparsınız?" sorusuna cevaben askeri okulların yeniden açılması gerektiğini söylüyor ama bence bu konu tek cümleden daha uzun anlatıları gerektiriyor.

Celal-Oya Şengör çifti tamamen bir mantık evliliği kurmuşlar. Celal Hoca eşinin çok iyi İngilizce bilmesinden ve görgülü bir aileden geliyor olmasından etkilendiğini söylüyor ve evlilik için aynı sosyal sınıfa mensup olmanın önemli olduğunu söylüyor. Ben ise buna katılmıyorum. Aynı sosyal sınıftan olmadan da sağlıklı ilişkiler kurmanın mümkün olduğunu düşünüyorum.

Celal Hoca'nın görüşleri içerisinde belki en tepkili olabileceğim görüşü sosyal bilimleri bilim olarak görmemesi. Mesela sosyolojiden safsata diye bahsediyor, psikiyatrinin yanında psikolojinin bir hiç olduğunu söylüyor. Bir psikoloji öğrencisi olarak buna asla katılmıyorum ve her zaman psikoloji için "temel bir sosyal bilimdir." demeye devam edeceğimi de burada belirtmek istiyorum.

Velhasılıkelam, ben bu kitaba 10 üzerinden 7 veriyorum. Farklı bir bakış açısıyla karşılaştım, bu bakış açısı oldukça rasyonalistti. Hiçbir şeyi -çocuğunun doğumunu bile- romantize etmeyen, her şeye yalnızca akılla bir açıklama getiren biri Celal Şengör. Birçok şey öğreneceğiniz, aynı zamanda da bolca eleştirmek isteyebileceğiniz görüşleri bir arada bulunduran bu kitabı özellikle üniversite öğrencilerine öneriyorum.