17 Ekim 2019 Perşembe

Az

"Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var..."
Bu defa bir farklılık olsun, kitabın arkasına yazdığım şeylerin fotoğrafını koyayım buraya. Hâlâ kitabın etkisinden çıkamadım da..
Not: Eğer fotoğraf net değilse üstüne basın netleşir.
Dipnot: Bu kitabı mutlaka okuyun.
Yerindibinot: Büyülendim.
Yerinyedikatdibinot: Kitaplar her zaman haklıdır.

13 Ekim 2019 Pazar

Yeşil Gece

Merhaba benim güzel kitap kurdu kankilerim! Bugün, edebi bir eserle, Reşat Nuri Güntekin'in nur yüzüyle sizlerleyim. Şimdiye kadar Reşat Nuri Güntekin'in üç kitabını okumuştum. Bu da dördüncü oldu. Okuduklarım arasında en beğendiğim Çalıkuşu'ydu ama bu kitap da gayet güzeldi. Kitabın konusunu kısaca anlatmak gerekirse; toplumdaki din çatışması, önyargılar anlatılıyor diyebiliriz.
Kitabı okurken bir zaman sonra kopuyordum kitaptan çünkü beni çok fazla içine çekemedi. Gerek eski kelimelerden, gerekse fazla uzatılan cümlelerden dolayı kitaba yeterince odaklanamadım. Genel itibariyle kitabın içeriğini anlamış olsam da anlatmamı isteseniz sadece parça parça anlatabilirim. Lakin parçalar arasındaki ayrıntıları anlatamam.
Reşat Nuri Güntekin, edebiyatımızın çok önemli sanatçılarından. O yüzden onun eserlerini mutlaka okumalıyız, okumalısınız. Dediğim gibi ben en çok Çalıkuşu'nu zevk alarak okumuştum. Ama Yeşil Gece'yi de okumanızı öneririm. Edebi kültürünüz için mutlaka katkısı olacaktır. Kitaptan altını çizdiğim tek bir cümle var. O da, Basri Bey'in yakınması çok hoşuma gittiği için. O hâlde bu sözle yayınımızı bitirelim.

"Ulular ulusu Ya Rabbim! Şunların üç, beşini eksik yarataydın da kalan malzeme ile kafalarına biraz izan, yüreklerine biraz insaf sokaydın!"(Yeşil Gece/Basri Bey)

Aklınızdan çıkarmayın: kitaplar her zaman haklıdır.😉

5 Ekim 2019 Cumartesi

Raif Cilasun'un İki Kitabı

Herkese Selamünaleyküm!
Ben geldim. Biraz önce Kutsal Çile'yi bitirdim, ondan önce de Bir Annenin Feryadı'nı bitirmiştim. Eğer dini kitap okumak istiyorum ama güzel kitap bulamıyorum diyorsanız ikisini de size tavsiye edebilirim. Tabii olumsuz yanlarını da söylemem gerek. Mesela Bir Annenin Feryadı'na bakınca ana karakterin feryat eden bir anne olduğu yanılgısına kapılabilirsiniz ama öyle bir şey yok. Başlıkla içeriğin pek alakası yok öyle söyleyeyim. Onun dışında iki kitap da güzeldi. Sadece altını çizebileceğim pek cümle bulamadım yani tabii ki güzel cümleler vardı ama bunlar özgün cümleler değildi. Hadisler, ayetler falan geçiyordu genelde. Sonuç olarak, dini kitap arıyorsanız okumanız gereken kitaplar bunlar diye düşünüyorum. Önce birini alın, beğenirseniz diğerini alırsınız çünkü ikisi de birbirine benzer kitaplar. Birini beğenmezseniz diğerini de beğenme ihtimaliniz neredeyse yok. Öyle işte. Kutsal Çile'den aldığım bir cümleyle bu yayını da bitirelim.

"İnsan nefsinin eseri değil, akıl denen cevherin sahibi olmalıdır."

Unutmayın, kitaplar hep haklıdır..

26 Eylül 2019 Perşembe

Mahşer (Stephen King)

Geldik hayatımda okuduğum en uzun romana. Bu romanı almamdaki ilk neden, Stephen King'in "İt" romanından uyarlanan ilk filmi sınıfta izlememdi. İt, hayatımda baştan sona izleyebildiğim ilk ve tek korku filmi ve gerçekten izlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Filmi izledikten sonra bir kitaptan uyarlandığını öğrendim. Kitabın 1212 sayfa olduğunu görünce "Ben bunu okumak istiyorum ama önce Stephen King'in daha ince bir kitabını okuyayım, beğenirsem daha sonra bu kitabı da okurum" diye düşünerek "Mahşer"i almaya karar verdim. Ama bilmediğim şey şuydu: Mahşer, İt'den daha uzun bir roman. Her neyse. Bir sahafa gittim ve Mahşer'i sordum. Ellerinde olmadığını ama istersem getirebileceklerini söylediler. Sonra kitabım geldi ve aldım. 1216 sayfa olduğunu gördüm ve elli lirayı ödedikten sonra bu kadar para verdiğime göre bu kitabı bitirmek zorundayım, diye düşündüm. Sonra kitabı okumaya başladım.
Daha önce hiç bu türde bir kitap okumamıştım. Kitapta gerçekten ne ararsanız var. Ölüm, aşk, hastalık, arkadaşlık, bilinçaltı, gerilim, gizem, macera... Her şey ama her şey bu kitapta mevcut. En başta çok fazla karakter olduğu için kimin erkek kimin kız olduğunu kavramak bile çok zordu. Lakin sonradan kitabı o kadar çok sevdim ki, bazen tüm gece uyumayıp Mahşeri okuduğum oluyordu.
Tüm karakterler dostum olmuştu. Özellikle Tom Cullen mükemmel bir karakter. Ona bayılıyorum. Harikasın Tommy. Her neyse. Sonuç olarak bu kitabı geçen sene 41 günde bitirdim. Bu sene 25 Ağustos'ta tekrar başladım. Ve tam 25 Eylül'de -yani dün- ikinci defa bitirdim. Bence okuyun. Bitiremem demeyin. İlk sayfalarda sıkılırsanız bile bırakmayın. Satın alırsanız verdiğiniz paraya acıyıp devam edersiniz. Ödünç alırsanız da blogtaki kız demişti deyip devam edin. İnanın çok güzelleşiyor kitap devam ettikçe.

Evet, çok kalın olduğu için yanınızda taşıması biraz zor ama birisi size zarar vermek isterse kafasına bu kitapla vurduğunuzda size bir şey olmaz. Aynı zamanda bunu toplu bi yerde çıkarıp okuduğunuzda herkes size aşırı kültürlü gözüyle bakıyor. Aynı zamanda kitap karakterleri aşırı iyi ve bir sürü dostunuz oluyo. İnsanların göremediği ama sizin hissedeceğiniz dostlar. Nick Andros ve Stuart Redman bunlardan bazıları. Kitabı okurken her Stuart bölümünde kendi kendime "Stuuuuuuuuuu" deyip okumaya devam etmek çok güzeldi. Stephen King'e teşekkürler. Ayrıca ünlü birinin bi sözü vardı kim olduğunu hatırlamıyorum. "Bir kitap ikinci defa okunmaya değmiyorsa, birinci defa okumaya da değmez."

Bu bölümü tüm kitaplar gibi Mahşerin de haklı olduğu bir sözle bitirmek istiyorum.

"İnsanlar niyetlenir, tanrı yollarını açar." (Mahşer-Abagil Freemantle)

15 Ağustos 2019 Perşembe

Steve Jobs ve Apple

"Sevgi bin kilometre boyunca gidebilir. Hayatın sınırı yoktur. Arzu ettiğin yere kadar git. Yükselmek istediğin kadar yüksel. Hepsi senin yüreğinde ve ellerinde." (Steve Jobs)

Bir kitabın daha sonuna geldik..
Okuduğum ikinci biyografi kitabıydı. Daha önce Freyd'un biyografisini okumuştum. Şimdi de Steve Jobs. İkisi de benim hayal ettiğim gibi değildi.

Kitabı kısaca yorumlamam gerekirse;
kitabın yarısı, internette kolayca bulabileceğiniz, tamamen objektif, nesnel ifadelerden oluşuyordu. Apple'ın nasıl kurulduğu gibi bilgiler. Bence bir insan kitap yazıyorsa, kitabın içinde yazarın üslubunu anlamak gerekir. Sadece kitabı değil, yazarı da okumak isterdim. Ama bu kitapta yazarın yorumu o kadar azdı ki, kitaptan hemen sıkıldım. Didaktik bir eser olduğu için nesnel yazılması da normal tabii ki ama bence okuru sıkmaması için cümleleri direkt değil de, kendi ifadeleriyle süsleyerek yazması gerekirdi.

Belki yazardan, belki de yayınevinden kaynaklı bilmiyorum ama, fazlasıyla yazım hatası vardı. Hatta bazen farklı bir dil okuyormuş gibi hissetmeme sebep oldu. Noktalama işaretlerinden eklerin yazımında kadar her yer yazım hatasıyla doluydu. Bu beni birazcık rahatsız etti.

Hep gömmüş olmayayım, tabii ki bu kitabın da size katabileceği şeyler var. Sıfırdan başlayıp ne kadar yükselinebilir, nasıl başarılı olunur ve hangi değerlere sahip olmak sizi yukarı taşır gibi soruların cevaplarını bulabilirsiniz. Steve Jobs'ı tanımanız için de iyi bir kitap. Biyografi kitabı okumayı seviyorsanız, okumanızı tavsiye edebilirim. Ama eğer varsa başka bir yayınevinden alın, yazım yanlışlarının daha az olduğu bir yayınevi de vardır diye umuyorum.

Steve Jobs, Bob Dylan'ı çok severmiş. Onun bir sözüyle yayını bitirelim istiyorum.
"Eğer doğmakla meşgul değilseniz, ölmekle meşgulsünüz demektir." (Bob Dylan)

Haftaya görüşürüz...

9 Ağustos 2019 Cuma

Tüm Sherlock Holmes Serisi

"Adım Sherlock. Başkalarının bilmediği şeyleri bilmek benim işim." (Sherlock Holmes)

Haziran ayının sonunda başlayıp ağustos ayının başında bitirdik seriyi. Yani her biri 400-500 sayfa arasında olan beş kitabı 40-45 günde bitirdim diyebiliriz. Hayatımda ilk defa beş kitaplı bir seri bitirdim, ilk defa dedektif konulu kitap okudum. Güzeldi. Sherlock Holmes'in kafa yapısını anlamaya çalışmak.. Bu serinin size katabilecekleri; gözlem becerinizi geliştirmek ve olaylara farklı bakış açılarıyla yaklaşabilmek.

Sherlock Holmes deyince aklıma keman, pipo, mantık, gözlem, deney, zeka gibi şeyler geliyor. O yüzden de kitapların toplu fotoğrafını çekerken, Matilda'nın (kemanım) da bu karede yer almasını istedim.

Dizisini izleyip izlememek konusunda hala kararsızım. Siz de fikrinizi belirtmediğiniz için karar vermem hala zor. Her neyse.

Bir dahaki kitap bitiminde görüşmek üzere. Unutmayın. Kitaplar her zaman haklıdır.


Sherlock Holmes:Gölge Koleksiyonu

Burada göreceğiniz son Sherlock Holmes kitabı. Tabii yazarımız altıncı kitabı da yazmaya karar vermezse. Bu kitabın sonu son gibi değildi. Sanki yeni bir kitap daha çıkacakmış gibi hissettirdi bana. O kadar umut ettim ama Sherlock aşık olmadı. Olsa iyiydi ama olmadı. Olsun. Bir kitaba hatta bir seriye daha veda etme vakti.. Hoşçakal Sherlock.