"Bu fikirler durup dururken beliriverip beni ısırmak için yalvarıyorlar sadece, ben de onlara izin veriyorum" diyor Ray Bradbury. İyi ki de izin vermiş demekten başka bir şey diyemiyorum. 4 ayrı ödüle layık görülmüş bir bilimkurgu klasiği hakkında size ne söyleyebilirim bilmiyorum. Filmini de yapmışlar, bir gün izlemeyi çok istiyorum. Hatta durun fragmanı izleyip geleyim.
İzledim. İlk fragman çok basit geldi bana yakmak dışında bir şeyden bahsetmiyor. İkinci fragman daha iyi evet, bunu sevdim. Burası bir film yorumlama bloğu değil. Sadece Montag bence siyahi değil. Hatta bence o bir Alman. Bilmiyorum, filmdeki tiple kafamdaki uyuşmadı. Sanırım kitapların filme dönüştürülmesini sevmememin sebebi bu. Kafamdakiler çok farklı.
Her neyse. Kitap gerçekten abartıldığı ve sevildiği kadar var. Kitapta bambaşka bir dünya var. Bazı kişiler bu kitabı distopya sınıfına da almış. Tartışılır bir şey demiyim bu konuda ilgi alanım dışında çünkü.
Kitabın başlığını seçme yöntemini aşırı beğendim ve evet, bu kitaba "itfaiyeci" başlığı konulmuş olsaydı olmazdı, yakışmazdı. Kitabın içindeki detaylar en sevdiğim. "Karahindibayı çenenize sürttüğünüzde leke bırakırsa aşıksınız demektir Bay Montag. Ne yazık, aşık değilsiniz." inanılmazdı. Bilmiyorum, sanırım gereksiz etkilendim ya da gerekliydi. Kime göre neye göre değil mi?
Ray Bradbury'nin her satırına katılıyorum. İnsanların bilgiden, kitaplardan korktuğu dönemlere geldik galiba. 2022 demiş yazar. Çok zaman da yok hani. Haksız mıyım? En çok merak ettiğim şu mekanik tazılar. Gerçek olurlar mı? Teknoloji beni çok korkutuyor.
Neyse konudan sapmayalım. Kitabı sevdim. Etkilendim. Okumanızı tavsiye ederim. Teşekkürler biricik kuzenim..
"Bir insana üş beş dize verirsen kendini tüm yaradılışın tanrısı sanır. Kitaplarınla su üstünde yürüyebileceğini sanırsın." (Fahrenheit 451)
Kitaplar her zaman haklıdır. Clarisse de öyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder