Umarım yazdığım yazı okunuyordur.
Hey, gençler, kitap kurtları, her neyse! Nasılsınız? Ben çok iyiyim çünkü üç haftanın sonunda, Tutunamayanlar'ı bitirmiş bulunuyorum. Alkışlarınızı duyar gibiyim, teveccühünüz efendim, teveccühünüz..
Çok boş yaptım, artık sadede gelebiliriz dostlar. "Mahşer"den sonra ilk defa bir kitaptan 4 sayfa not çıkardım. Çok sevdiğim bir arkadaşım, "Tutunamayanlar" için "eline kağıt kalem alıp ders çalışır gibi okuman gereken bir kitap" diye bir yorumda bulunmuştu, aşırı haklıymış.
Benim bu kitabı okuma nedenim, Hakan Günday'ın "Az" kitabıydı. Kitapta "Tutunamayanlar" ın o kadar çok bahsi geçiyordu ki nasıl bir kitap olduğunu çok merak etmiştim. Daha sonra babama sordum ve ofisinde varmış, bana getirdi sağolsun. O şekilde başlamış bulundum.
Lâkin kitaba ilk başladığımda, beklemediğim kadar karmaşık bir dille karşılaştım. "Tutunamayanlar", kesinlikle öyle Instagram'da gördüğünüz cümlelerden ibaret bir kitap değil. İlk sayfaları inanılmaz kafa karıştırıcı ve okuması zordu. Hatta 300.sayfalara kadar hiçbir şey anlamayarak okudum. Başladığım işi bitirme takıntım olduğu için yarıda bırakmak istemedim. İyi ki de bırakmamışım, çünkü sonradan kitap mükemmel bir hâl almaya başladı. Gerçekten iyi bir edebiyat bilgisine sahipseniz, o mükemmelliği ilk sayfalarda da görebilirsiniz eminim ama ben yakalayamadım. Sosyal medyada paylaşılan alıntılarda sürekli geçen "Olric" karakterini birçoğunuz merak ediyor, biliyorum. Merak etmekte haklısınız. Olric, mükemmel bir yol arkadaşı. Kitabı sevimli kılan bir detay. Fakat kitabın tamamı Olric üzerine kurulu değil.
Kitabı okurken bol bol iç konuşmalarla karşılaşacaksınız, bazı taşlar kitabın sonlarında yerine oturacak ve bazı şeylere çok fazla şaşıracaksınız. Farkında mısınız bilmiyorum ama spoiler vermemek için kendimi parçalıyorum şu an.
Bence, bu kitabı okumak isteyen birinin önce çok fazla edebi birikim edinmesi gerekiyor. Türk klasiklerinden, eski edebi eserlerden bol bol okuyun. Eski dile, üsluba hakim olun, kitaplarda çok fazla görüp anlamını bilmediğiniz kelimeleri mutlaka öğrenin. "Tutunamayanlar"ı gerçekten okumak ve anlamak istiyorsanız, bir sınava hazırlanır gibi kendinizi kitaba hazırlayın. Hiç edebi birikiminiz yoksa kitabı anlamanız ekstra zorlaşacaktır ve nefret etmenizi istemiyorum.
Gözünüzü korkutmak istemezdim ama kitapta 76 sayfalık bir bölüm var ve o bölümde hiç noktalama işareti yok. Cümleleri kaçırmamak için hızlı okuma yapmanız gerekiyor, başka türlü bir cümlenin öznesiyle diğer cümlenin yüklemi birbirine girebilir haberiniz olsun. En sevdiğiniz cümleleri bir kenara not edin, kitapta ilerledikçe dönüp onları bir daha okuyup hatırlayın ki kafanız karışmasın.
Evet, kitabın ne kadar zor okunduğundan bahsettik ama çok beğendiğimi de söylemeden geçmek istemiyorum. Gerçekten güzeldi. Sanırım bu kitabı tekrar ve tekrar okumam gerekecek. Her okuduğumda başka notlar çıkartabilirim. Son olarak, kitaptan bir cümleyle bitirelim. Kitaplar haklıdır, Tutunamayanlar haklıdır ama Oğuz Atay hepsinden haklıdır:
"Hep birlikte tutunamamayı ne kadar isterdim. Herkes ayrı bir dalda kaldı. Tek başına bir tadı olmuyor başarısızlığın... Kimi suçlayacağımı bilemiyorum." (Tutunamayanlar)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder